Cem Yılmaz’ın “İçki” Paylaşımı Aslında Bir Tepkidir

Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…

“Benim dinim bana, senin dinin sana” sözüyle yazıma başlamak istiyorum. “Ya şehr-i Ramazan” “11 ayın Sultanı Ramazan” vb. cümleler kurulan İslam Âleminin en önemli aylarından biri olan Ramazan ayı 11 Mart 2024 tarihi itibariyle başlayıp, 9 Nisan 2024 tarihinde sona erecek. Ardından Ramazan Bayramı (Şeker Bayramı) derken, manevi duyguların arşa yükseldiği bir dönemi daha geride bırakıp, kalan hayatımıza devam edeceğiz.

Çocukluğumdan beri Ramazan aylarını çok sever, orucumu tutmaya özen gösterir, Kur’an-ı Kerim’i hatim etmeye çalışır, ruhumun derinliklerine kendi halimde huzur, mutluluk ve anlam yüklemeye çalışırım. Bu durum ben ile Allah arasında olduğunu çok iyi bildiğim için bir başkasının ne yaptığını, nasıl yaşadığını pek umursamam. Bana kimse karışmıyorsa ben de kimseye karışmam. Çünkü ben sadece (SAV) Hz. Muhammed Mustafa’yı bilir, kitabı Kur’an-ı Kerimi tanır,  kimseyi araya aracı olarak koymadan, başkasını baş tacı etmeden, merak ettiğim soruları Kur’an-ı Kerim de ararım.

Demokrat, Laik, seküler bir yapıya sahip olduğum için kimin ne yaptığı beni pek ilgilendirmiyor. Bugün hala ülkemizde gösterişten uzak, paylaşmayı seven, oruç tuttuğunu kimseye belli etmeyen, bu durumu şova çevirmeyen yüzbinlerce insan var. Ben ve benim gibilerin amacı, hedefi zaten bellidir. Üzerimize vazife olan mesleğimi kendi çıkarım için kullanmadan, kimsenin malına, mülküne, ırzına, namusuna göz dikmeden, mazlumun, yetimin, kimsesizin olanağım yettiğince hakkını gasp edenlere karşı mücadele edip, bana biçilen ömrü tamamlayıp bu dünyadan ayrılmaktır. O yüzden kendime ait olan şu sözü çok sever, kulağıma küpe ederim. “Ben her akşam yatağa ertesi gün uyanmayacakmışım gibi giriyorum”

Gelelim Cem Yılmaz’ın “içki” paylaşımı meselesine, Cem Yılmaz önceleri takip ettiğim biriydi, doğaldı, sevimliydi. Son zamanlarda sonradan görme insanların komedyeni, Stand-Upçısı olduğunu düşünüyorum. Çeşitli videolarına denk geldiğimde insanları hakir görmeye başlamasını da yaş sendromuna bağlıyorum.

Cem Yılmaz’ın sahurdan birkaç saat öncesinde sosyal medya da paylaştığı “İçki” resmine doğru demiyorum ama Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt’un, “Sadece içene değil, üretene, ürettirene, taşıyana, sunana, kendisi için taşıtana, servis edilene, hatta bunun parasını değerlendirene ve parasından istifade edenin hepsini peygamberimiz lanetliyor. ‘Allah’ın rahmetinden uzak olsunlar’ diyor. Böyle bir müessesede çalışan insan da, bir şekilde alkol gelirinden istifade ediyor. İstemese de direkt olmasa da bu işin içerisinde” açıklamasına tepki amacıyla yaptığını düşünüyorum.

Bu ülke de milyonlarca insan çeşitli içki markaları üzerinden para kazanıp hayatını idame ettiriyor ve vergi veriyor. Peki, bu vergilerle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da bütçesi oluşturulmuyor mu?

O yüzden fazla sözü uzatmadan tüm inananların Ramazan Ayını en içten dileklerimle kutluyor, sofralarımıza bereket getirmesini ümit ediyor, tutulan oruçların kabul görmesini temenni ediyorum.

11 Mart 2024 – Yakacık