Sefaletin Sorumluları Kim?

Merhaba kıymetli okular ve takipçiler…

Türkiye’nin parlamenter sistemi terk edip “Başkanlık” sistemine geçişinin üzerinden 7 yıl geçti. O günden bugüne ülke adeta sefalet çeken ülkelerle yarışır hale gelmiş durumda!

Türkiye Cumhuriyeti tarım, hayvancılık, balıkçılık, turizm açısından merkezi konumdayken, gelinen süreçte, dışarıya bağımlılığımız, vatandaşın yoksulluğa itilmesi günden güne artarak devam ediyor.

Vatandaşların artık ev sahibi olması hayalden de öte. 3 milyon TL değerindeki bir daireyi satın almak isteyen vatandaş aylık 120 bin TL kredi ödemek zorunda! Bu demek oluyor ki, 200 bin TL kazancı olması lazım.

Özel sektörde günde 14- 15 saat çalışan biri ortalama 20 bin ile 40 bin TL arasında maaş alırken, 17 bin 2 lira maaş alan asgari ücretlinin, emeklinin hangi şartlar altında yaşamaya çalıştığı birileri tarafından kesinlikle merak edilmiyor.

Halkı, denetimsiz bir şekilde sağlıksız pahalı gıda ürünlerini tüketmeye zorlayan sistemi savunanların sofralarında ıstakoz, manda yoğurdu, kuzu tandır, kalkan balığı hatta kaliteli şarap, viski eksik olmazken, vatandaşlar “Kent Lokantası, askıda ekmek, tanzim satışı” gibi düşünceye sahip insanlar tarafından oluşturulan saçma sapan işler ile uyutulmaya devam ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bu hale gelmesinde iki sorumlu var; siyasal İslamcılar ve sosyal demokratlar. Bu iki kesimin, hiç bir zaman sefalet içinde yaşadığını duyamazsınız. İnsanlara umut ve kader aşılamaktan başka bir halta yaramadıklarını görüyoruz. Hatta günümüz siyasetini vatandaşlar için değil, kendileri için yaptıklarını anlayabilmek adına devlet ve belediye kadrolarına bakmanız yeterli olacaktır.

Bana bu düşüncelerimden dolayı kızanlarınız olacaktır. Peki, 22 yıldır iktidarı ve ana muhalefeti kim paylaşıyor?  Türkiye Cumhuriyeti’nin sefalet endeksinde Arjantin, Sudan, Venezuela ile yarışmasının nedeni siyasal islamcılar ve sosyal demokratlar değil midir?

31 Mart 2024 yerel Seçim sonuçları da bu iki kesimin daha da güçlenmesi için tuz, biber olmuştur. Demokratların, liberallerin, milliyetçilerin, komünistlerin gelecek seçimlerde ülkeyi bu iki bloğun elinden kurtarması için politik argüman üretmesi gerekmektedir.

Yanı başımızda maddi açıdan dünyanın en güçlü birliklerinden biri olan Avrupa Birliği var, ülkenin kuzeyinde ve güneyinde yeraltı kaynakları bakımından zengin bölgeler mevcut. Vatandaşlara ise, sosyal demokratlar tarafından “Umutla yaşamak” öğretilirken, siyasal islamcılar tarafından “Kader” pompalanıyor.

16 Nisan 2024 – Yakacık