Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…
Türkiye Cumhuriyeti yine bir seçimi daha geri bıraktı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri hakkında çok yazıldı, çizildi. Bende ara ara yazmaya, görüşlerimi ve düşüncelerimi aktarmaya çalışmıştım. 31 Mart Yerel seçimleri Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) üstünlüğü ile sona ererken, beni korkutan, kuşkulandıran düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bilindiği üzere, CHP Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından yeni bir oluşuma giderek, partinin genel başkanı her ne kadar kâğıt üzerinde Genel Özgür Özel gözükse de partiyi Ekrem İmamoğlu ile birlikte yönettiğini belirtmek isterim. Bu değişim sürecinin 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde meyvelerini aldığı zaten sandıklara yansımış durumda. Şimdi, CHP’nin ve AK Parti’nin kaç belediye kazandığı konusuna falan girmeyeceğim. Asıl sorulması gereken soru ise “Türkiye, ikili bloğa teslim mi olacak?”
14 Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde, MHP %10, 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın desteğini almasına rağmen %4.98 oy alabildi. İYİ Parti, bilindiği üzere, MHP içinden çıkan bir parti. Onlarda 14 Mayıs seçimlerinde %9.68 oy oranına ulaşırken, 31 Mart seçimlerinde %3.77 oy alabildi. Zafer Partisi, 2021 yılında kurulmasına, kısıtlı bütçelerine rağmen, göçmenler üzerinden yürüttüğü siyasetle vatandaşlardan karşılık bularak 14 Mayıs seçimlerinde, %2.23 oy alırken, 31 Mart seçimlerinde %1.72’ye gerilediğini görüyoruz. Merkez sağın temsilcisi Demokrat Parti 91 bin oy alabildi. Tunceli’de örnek belediyecilik sergileyen TKP ise, Hatay’ın Defne ilçesini de, Kadıköy’ü de kazanamadı. Muharrem İnce’nin Memleket Partisi 14 Mayıs ve 31 Mart seçimlerinde adeta yokları oynadı. Dem Parti ise, 31 Mart yerel seçimlerinde, MHP’yi, İYİ Parti’yi, Zafer Partisi’ni ve Memleket Partisini geri bıraktı diye biliriz ki, birçok il ve ilçe de “Kent Uzlaşası” adı altında CHP’yi desteklemesine rağmen!
Yukarıdaki “Türkiye, ikili bloğa teslim mi olacak?” sorusuyla ilgili düşüncelerimi şu şekilde ifade etmek isterim, Türkiye siyasetinde gelinen sürece bakıldığında her şey AK Parti ve CHP’nin istediği gibi gittiğini düşünüyorum. Vatandaşlara uygulanan dayatma projesi başarıyla ilerliyor. Bu projeye, “Başka çaren yok! Ya AK Parti’ye ya da CHP’ye oy vereceksin.” İsmini vermemiz doğru olacaktır. Çünkü, AK Parti’nin CHP’den, CHP’nin ise AK Parti’den bir farkı olmadığını düşünüyorum. Biri “Kürt açılımı” derken, diğeri ise, “Kent uzlaşası” diyor.
Bildiğiniz üzere, Türkiye ne çektiyse siyasal İslamcılardan çekmiştir. Bugün AK Parti’nin güç kaybettiğini düşünebilirsiniz. Ama dip dalgadan yine siyasal İslamcı parti olan Yeniden Refah Partisi gelmektedir. 31 Mart seçimleri sonuçlarına göre, Türkiye’nin üçüncü partisi durumunda. YRP, bu rüzgâr ile 2028 Genel seçimlerinde %12-15 bandına çıkabileceğini düşünüyorum.
31 Mart seçimlerinde ülkenin en çok ihtiyacı olduğu, merkez sağcılar, liberaller, Türk Milliyetçileri, Komünistler büyük kayıp yaşadılar. Onların yerine ise, birbirinden farkı olmayan iki parti ikili bloğu oluşutrmuş durumda. Türkiye’nin acilen bu bloktan kurtulması gerekmektedir. Gelecek seçimler için merkez sağ, liberal, Komünistler ve Türk Milliyetçileri planlarını, stratejilerini buna göre yapmalıdır. Tıpkı “Başkanlık sistemi” gibi bu ikili bloğun ülkeye faydası kesinlikle olmayacaktır. Birbirleriyle “Göstermelik” didişme yüzünden arada kalan yine vatandaş olacaktır.
1 Nisan 2024 – Yakacık