Kilise, Çağlayan Adliyesi ve Küçükçekmece Saldırılarının Perde Arkası

Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri her ne kadar il ve ilçe bazında gerçekleşse de öncesinde yaşanan olaylar dünya gündemine oturacak cinsten gözüküyor.

Geçtiğimiz ay İstanbul, Sarıyer, Büyükdere mahallesinde bulunan İtalyan Katolik Kilisesine silahlı düzenlenmiş bir kişi hayatını kaybetmişti.

Kilise saldırısı gündemdeki sıcaklığını korurken hemen akabinde Çağlayan Adliyesine düzenlenen saldırı ile vatandaşlar ikinci şoku yaşadı. Çok değil birkaç gün sonra Adana’da bir köprüye terörist elebaşı Abdullah Öcalan’ın resmini asma cüretkârlığında bulunuldu. “Ortalık sakinleşti” diye düşünürken, bu seferde AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Aziz Yeniay’ın programına uzun namlulu silahla saldırıldı.

Göründüğü üzere, 1 ay içerisinde dört ciddi olay gerçekleşti. Elbette yaşanan saldırı ile ilgili olayın perde arkasını ve Güvenlik Uzmanı Mustafa Böğürcü’nün düşüncelerini öğrenmek istedim. Yine gündemi derinden sarsacak açıklamada bulunarak Küçükçekmece’deki saldırıyı şu sözlerle analiz etti;

“Küçükçekmece İlçesi Kanarya Mahallesinde yaşanan uzun namlulu silahla ve tabancayla yapılan saldırı bölgenin ne kadar hassas bir yapıda olduğunu tekrar hatırlattı.

Geçen iki hafta önce Sarıyer’de İtalyan Santa Maria kilisesini yapılan İŞİD din motifli terör örgütü saldırısı, sonrasında İzmit’in Gebze ilçesinde ( Yalnız Kurt ) fabrika baskını ve rehine alma krizi, geçen hafta Kâğıthane’de olan Türkiye’nin ikinci büyük adliyesinde ki sol orjinli terör örgütü olan DHKP/C saldırısı ve devamında İzmir ilinde 19 yaşında bir zanlının taksiciyi belinden çıkarttığı tabancayla gözünü kırpmadan vahşice öldürmesi, Konya’da yabancıların kavgasında baltayla işlenen cinayet, İstanbul Çağlayan’da tekele atılan bomba ile birlikte büfeden çıkan şahısın hedef gözetmeksizin ateş etmesi, trafikte kavga eden iki kişinin Beyoğlu’nda diğerinin kafasına sıkması, dün akşam yaşanan silahlı saldırı ile birlikte ülkede can ve mal emniyeti açısından sıkıntılı bir süreci yaşadığımız gözüküyor.

 

 🔴Küçükçekmece Kanarya Mahallesi Atakent’ten sonra ilçenin en çok nüfusuna sahip 4. mahallesidir. 69.000 ‘in üzerinde nüfusu olan mahalle; cumhuriyetin ilanıyla beraber yapılan mübadele ile tamamen Bulgaristan ve Yugoslavya’dan gelen soydaşların, göçmenlerinin yaşadığı bölgeydi.

🔴1990’lı yıllar da Mardin ve Bitlis illerinden ciddi bir göç almıştır.

1995’li yıllarda bölücü terör örgütü mahallede hakimiyetini artırınca göçmen nüfustan bölgeden ciddi bir ayrılış olmuştur.

🔴Bölgede örgütün gücünü arttırmasıyla zamanla kaçak sigara ve satışıyla ilgili adeta merkezi, dağıtım noktası oldu!

Bunun yanında kaçak içki imalatı bölgede yoğundur.

Örgüt bölgede hakimiyetini kaybetmemek için sokağa ve siyasete müdahil olma davranışları sergilemektedir.

🔴Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde meydana gelen Hendek olayları esnasında terör örgütünün bölgede çok büyük ve ciddi eylemler yaptığını unutmamak gerekli.

🔴Günümüzde mahallede düzenli ve düzensiz göçmen olarak Afganistan, Suriye vatandaşlarından oluşan ciddi bir nüfus yaşamaktadır.

🔴Dün İstanbul Küçükçekmece ilçesi Kanarya mahallesinde uzun namlulu silahların ve tabancaların kullanıldığı terör örgütleri veya birilerinin asayişe müessir olarak yaptığı bu olayın ciddi olarak araştırılması ve tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkartılıp, aydınlatılması önem arz etmektedir.

Kent güvenliği, can ve mal emniyetinin korunması, sağlanması noktasında yeni tedbirler alınmalı, yaşanan güvenlik olaylarıyla ilgili kök Sorun analizi yapılmalı, suçun cezasızlık olgusu veya algısını ortadan kaldıracak kanuni düzenlemeler TBMM’de hızlı yapılarak, infaz yasasının biran önce düzenlenmesi, bu silahların ve patlayıcı maddelerin ülkemize girişi, satışı, saklanmasının önüne geçilmesi gerekmektedir.”