Belediyecilik Rant Kapısı Haline Gelmiş Durumda

Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…

31 Mart 2024 yerel seçimlerine kısa zaman kala siyasi partilerin il ve ilçelerdeki belediye başkan adayları belli olmaya başladı. Ayrıca, 31 Mart taşralar hariç kapatılmasını savunduğum, vatandaşın cebinden çıkan parayla maaş alan ve hiçbir katkısı olmayan ve üzerine sekreter çalıştıran muhtarlarında seçimi olacak.

Belediyecilik, Türkiye Cumhuriyeti’nde maalesef rant kapısı haline gelmiş durumda. Bugün gelinen süreçte belediyelerin kadroları şişirilmiş olmakla birlikte, Türkiye’nin geneline bakıldığında binlerce insana boşuna maaş ödenmektedir. Yani kısacası liyakat olmaksızın siyasi partilere sırtını dayayanlar belediyelerde rahatlıkla iş bulabiliyor. Dönen ihale çarkı ise herkes tarafından bilinmektedir.

Bana göre son zamanların en saçma sapan mesajların verildiği yerel seçim öncesine şahit oluyoruz. Belediye Başkanı adayının biri çıkmış: “Mustafa Kemal Atatürk’ü yedirmeyiz.” diyor. Diğeri çıkmış, esnafa turist kazıklamayı tavsiye ediyor. Bir diğeri ilçesinin gelişmemesini dış güçlere bağlıyor.  Gel de bu şahıslara inan ve ardından hizmet bekle!

Yahu göreviniz ve yapacağınız iş belli değil mi? Vatandaşların ödediği vergilerle, çevre düzenlemesi yapmak, kaçak yapı varsa hukuken gereğini yerine getirmek, asfalt dökmek vb. Ne o öyle “Atatürk” “Dış güç” gibi konuyla alakası olmayan mesajlar veriyorsunuz!

Dikkat ediyor musunuz? Belediye Başkan adayları mal varlıklarını nedense açıklama gereği duymuyor. Nedense şeffaf ve eşit belediyeciliği dillerinden de düşünmüyorlar. Bir açıkla bakalım mal varlığını da vatandaş bilsin. 5 yılın sonunda ne mal varlığı edinmişsin? Nasıl edinmişsin?

Kıymetli vatandaşlar ve değerli okurlarım, belediye başkan adaylarına yaşadığınız il ve ilçeler hakkında yaşanan problemleri, sıkıntıları söylemekten çekinmeyin. Denetleme, soru sorma ve eleştirme hakkına sonuna kadar sahipsiniz.  Unutmayın, babalarının parasıyla değil, sizin vergilerinizle hizmet ediyorlar, maaş alıyorlar. Siz onların önünde el pençe divan değil, onlar sizin önünüzde el pençe divan durması gerektiğini unutmayınız.

Yazımı Francis Fukuyama’nın “Siyasi Düzen ve Siyasi Çürüme” isimli kitabından alıntı ile noktalamak istiyorum: “Hükümetlerin rant üretme yetenekleri, bir çok hırslı insanın, zengin olmak için, girişimcilik veya özel sektörü değil de siyaseti seçmesine yol açmıştır.

Kayırmacı sistemde siyasetçiler, destekçilerine oy karşılığında fayda sağlarlar. Bu faydaların içerisinde kamuda iş, para yardımları, siyasi lütuflar, hatta sadece siyasi destekçilere has okul, hastane gibi kamu hizmetleri bulunmaktadır ..bu, ekonomi ve siyasi sistemi çok olumsuz etkiler.”

31 Ocak 2024 – Yakacık