Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…
Köşe yazılarımı yayımladığım gokhanilhan.org’nin logosunu pembe kullanma sebebimin kadın cinayetlerine dikkat çekmek olduğunu geçtiğimiz günlerde yazmıştım. Kadına şiddete maalesef bir yenisi daha eklendi. Henüz 19 yaşında olan Nazlı Elmas isimli kadın erkek arkadaşı tarafından “Uzi” ismiyle bilinen yarı otomotik silahla ateş edilerek ağır yaralanmıştı. Nazlı Elmas hastaneye kaldırılmasının ardından 2 defa ameliyat olmuş, maalesef hayatını kaybetmiştir.
Gencecik bir kadın, ruh sağlığı ne olduğu belli olmayan Eniz Kurtuluş isimli şahıs tarafından hayattan koparıldı. Katil zanlısı Eniz Kurtuluş ilk ifadesinde, Nazlı Elmas’ı yanlışlıkla vurduğunu söyledi.
Türkiye’de toplumun şiddete olan eğilimi her geçen gün artarak devam ediyor. Kanunlar ve nizamlar yetersiz kalmakla birlikte, bu durumu bilen şiddet yanlısı insanlar suç işlemekten asla çekinmiyorlar.
19 yaşındaki Nazlı Elmas’ın “Uzi” marka yarı otomatik silahla ölümü kafalarda çeşitli soru işaretlerine neden oldu. İsrailli Uziel Gal tarafından tasarlanan silah 20, 25, 32 ve 40 mermi alabilen şarjörlere sahiptir. Yarı otomatik silah “Uzi” günümüzde emniyet güçleri tarafından bina nöbetinde, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ise, operasyonlarda kullanıyor. Bunun dışında bulundurulması, taşınması yasak.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sosyal medya hesabından paylaştığı operasyon bilgilerine baktığım zaman, evlere, işyerlerine yapılan baskınlarda yakalanan silahların çoğunluğu ülkelerin orduları tarafından kullanılan ağır silahlar olması dikkatlerden kaçmıyor.
Peki,
-19 yaşındaki Nazlı Elmas’ın katili Eniz Kurtuluş isimli şahıs yarı otomatik silah “Uzi”ye hangi yollarla sahip oldu?
-Emniyetin ve TSK’nın envanterinde eksik veya kayıp “Uzi” marka silah mevcut mu?
– Türkiye’de ağır, otomatik ve yarı otomatik silahlara nasıl bu kadar kolay erişilebiliyor, sahip olunabiliyor?
Yazımı Viktor Hugo’nun bir sözüyle noktalamak istiyorum: “ Bir kütüphane, bir inancın işaretidir.”
22 Ocak 2024 – Yakacık